Yükleniyor...
1999 Gölcük (M=7.4) ve Düzce (M=7.2) yıkıcı depremlerden edinilen deneyimler ışığında, yıkıcı deprem tehlikesi taşıyan mega kentlerin deprem tehlikelerinin ve risklerinin ortaya konulmasının önemi bir ihtiyaç haline gelmiştir. Bu kapsamda, her an yıkıcı bir deprem bekleyen İstanbul’un deprem tehlikesinin ve risklerinin; bu konudaki güncel bilimsel analiz yöntemleri, mevcut üst yapı ve alt yapı envanter bilgileri gibi veri setleri kullanılarak ortaya konulması ve sonuçlarının, özellikle bütünleşik afet yönetimi sürecinde kullanılması, kent planlama çalışmalarında kullanılması, depreme karşı yapısal iyileştirme ve kentsel dönüşüm amacı ile önceliklendirmeler yapmak amacı ile kullanılması, deprem dirençli bir İstanbul için son derece önemlidir.
Bu doğrultuda, İBB Deprem ve Zemin İnceleme Müdürlüğü tarafından, “İstanbul İli Olası Deprem Kayıp Tahminlerinin Güncellenmesi Projesi (2019)” çıktıları özelleştirilmiş ve ilçelere özel olarak analizler ve haritalamalar yapılarak, İstanbul’un 39 ilçesi için “İlçe Olası Deprem Kayıp Tahmini Kitapçıkları” üretilmiştir.
Bu kapsamda, İstanbul’daki 39 ilçemize ait deprem tehlike ile kentsel üst yapı ve alt yapı unsurlarının deprem risk analizlerini üretmek amacı ile ilçelere özel analizler ve haritalamalar yapılmıştır.
39 ilçemize özel deprem kayıp tahmini raporuna, aşağıdaki bağlantılardan erişilebilmektedir.
LÜTFEN OKUYUNUZ!
Bu çalışmada, “İstanbul İli Olası Deprem Kayıp Tahminlerinin Güncellenmesi Projesi (2019)” kapsamında Mw 7,5 büyüklüğündeki deprem senaryosu için elde edilen deprem kayıp tahminleri ilçeler için özelleştirilmiş, her ilçe için üstyapı ve altyapı hasarları, can kaybı ve yaralı sayısı tahminleri, yol kapanma analizleri ve geçici barınma ihtiyaçları hesaplanmış ve ilgili haritalar üretilmiştir. Ancak, kent geneli için gerçekleştirilen hücre bazlı risk analiz sonuçlarının ilçeler ve mahalleler özelinde derlenmesi işlemi, özellikle küçük veya bina sayısının az olduğu mahallelerde elde edilen can kaybı ve yaralı sayısı ile hasarlı bina sayısı tahminlerindeki belirsizliği arttırmaktadır. Ek olarak, ilçe kitapçıklarında sunulan sonuçlar tekil binaların deprem performansı ile ilgili bilgi içermemektedir.
Projede ve kitapçıklarda sunulan kayıp tahminleri, deprem mühendisliği literatüründe yer alan analitik çalışmalara veya depremlerde yaşanmış deneyimlerden yararlanarak oluşturulmuş ampirik modellere dayanmaktadır. Bu modeller, bütün istatistiksel modellerde olduğu gibi kabullere dayanmakta ve çeşitli belirsizlikler içermektedir. Sunulan sonuçlar kullanılan modellerden elde edilen ortalama değerlerdir. Gerçek bir depremin yaratacağı kayıpların buraporda sunulan sonuçlardan farklı olması kaçınılmazdır.